Ürolojide Güncel Tedavi Yaklaşımları: Prof. Dr. Sinan Ekici Kliniği

Prof. Dr. Sinan Ekici Kliniği hakkında objektif bilgiler. Ürolojik kanserler, prostatit, sertleşme sorunu tedavilerinde kullanılan robotik cerrahi, rejeneratif tıp (kök hücre, PRP, eksozom) ve güncel yaklaşımlar.

Bu makale, Prof. Dr. Sinan Ekici Kliniği'nin sunduğu hizmetler, kullandığı teknolojiler ve benimsediği tedavi yaklaşımları hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Klinik, üroloji alanında deneyim, teknoloji ve bilimsel yaklaşımı bir araya getiren bir sağlık kuruluşu olarak faaliyet göstermektedir.

Kliniğin Kuruluş Hikayesi ve Yaklaşımı

Üroloji uzmanı Prof. Dr. Sinan Ekici Kliniği'nin temelleri, kurucusunun 30 yıllık akademik ve cerrahi birikimine dayanmaktadır. Klinik, ürolojik bilgiyi, etik değerleri ve hasta odaklı bir felsefeyi, butik bir hizmet anlayışıyla sunmayı hedeflemektedir. Kliniğin temel ilkesi, teşhisten tedaviye ve tedavi sonrası takibe kadar süreçleri planlamaktır.

Ürolojide Güncel Tedavi Yaklaşımları

Klinik, böbrek, prostat, mesane ve testis hastalıkları gibi ürolojinin ana alanlarında, güncel tedavi yöntemlerini benimsemektedir. Özellikle laparoskopik ve robotik cerrahi uygulamaları gibi minimal invaziv çözümler sunulmaktadır. Bu yaklaşımların amacı, hastalığı tedavi ederken, hastanın normal hayatına dönme sürecini desteklemektir.

Rejeneratif Tıp Uygulamaları

Klinik, rejeneratif tıp alanındaki uygulamalara odaklanmaktadır. Kliniğin yaklaşımı, semptomları tedavi etmenin yanı sıra, vücudun kendi iyileşme potansiyelini harekete geçirerek onarımı hedeflemektir. Kök hücre, eksozom, muse cells, PRP ve ozon tedavileri, bu alanda sunulan hizmetler arasındadır. Bu, rejeneratif tıbbın üroloji pratiğine entegre edildiği merkezlerden biridir.

Teknoloji Kullanımı ve Sağlık Hizmeti

Prof. Dr. Sinan Ekici Kliniği'nde teknoloji, tanı ve tedavi süreçlerinde kullanılmaktadır. Gelişmiş tanı ve görüntüleme sistemleri, hastalıkların teşhis edilmesinde rol oynar. Dijitalleşen sağlık süreçleri (online randevu, dijital takip vb.) ile hasta yönetimi ve süreç şeffaflığı desteklenir. Klinik, bilim ve teknolojiyi, insan odaklı bir hizmet anlayışıyla birleştirmeyi amaçlar.

Akademik Faaliyetler ve Bilimsel Katkılar

Bir kliniğin yaklaşımı, kurucusunun akademik geçmişine dayanabilir. Prof. Dr. Sinan Ekici, bir klinisyen olmanın yanı sıra, bilimsel araştırmalar da yürütmektedir. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanmış makaleleri, bilimsel kongrelerde yaptığı sunumlar ve tıp literatürüne yaptığı katkıları bulunmaktadır. Üroonkoloji ve rejeneratif tıp alanlarındaki çalışmaları, akademik faaliyetlerinin bir parçasıdır.

Prof. Dr. Sinan Ekici Kliniği'nde Hangi Hastalıklar Tedavi Edilmektedir?

Bir üroloji doktoru olarak Prof. Dr. Ekici ve kliniği, ürolojinin çeşitli alt dallarında, kanıta dayalı yöntemlerle tanı ve tedavi hizmetleri sunmaktadır:

 Ürolojik Kanserler (Üroonkoloji)

Üroonkoloji, ürolojik organlarda (böbrek, mesane, prostat, testis vb.) gelişen iyi veya kötü huylu tümörlerin tanı ve cerrahi tedavisi ile ilgilenen alt daldır.

  • Böbrek Kanseri: Böbrek dokusundan kaynaklanan ve genellikle 'solid kitle' olarak tespit edilen kötü huylu tümörlerdir. Tedavisi, tümörün evresine ve yerine göre planlanır.
  • Prostat Kanseri: Erkeklerde prostat bezinde gelişen ve genellikle ileri yaşlarda görülen yaygın bir kanser türüdür. Erken teşhis için PSA kan testi ve muayene önemlidir.
  • Mesane Kanseri: İdrar kesesinin (mesane) iç yüzeyini döşeyen 'ürotelyum' adlı tabakadan kaynaklanan tümörlerdir. En sık belirtisi idrarda ağrısız pıhtılı kanamadır.
  • Tromboz Böbrek Kanseri: Böbrek kanserinin, böbreğin ana toplardamarına (renal ven) veya vücudun ana toplardamarına (vena kava) doğru ilerlemiş (tromboz oluşturmuş) formudur.
  • Üst Üriner Sistem Tümörleri: Böbrek havuzcuğu (renal pelvis) ve idrar kanalı (üreter) gibi üst idrar yollarının iç yüzeyinden kaynaklanan tümörlerdir.
  • Adrenal Kanseri: Böbreklerin üzerinde yer alan 'adrenal' (böbrek üstü bezi) bezlerinden kaynaklanan, nadir görülen iyi veya kötü huylu tümörlerdir.
  • Testis Kanseri: Genellikle genç erkeklerde (15-35 yaş arası) görülen, testislerde (yumurtalıklar) ağrısız kitle ile kendini gösteren kanser türüdür.
  • Penis Kanseri: Penis dokusunda (genellikle cilt veya sünnet derisi altı) gelişen nadir bir kanser türüdür.
  • Üretra Kanseri: İdrarın mesaneden dışarı atıldığı kanal olan üretradan kaynaklanan nadir görülen tümörlerdir.

 Yaygın Ürolojik Hastalıklar ve Fonksiyon Bozuklukları

Üroloji, kanser dışı pek çok kronik ve akut hastalığın medikal ve cerrahi yönetimini de kapsar.

  • Prostatit: Prostat bezinin iltihaplanması veya enfeksiyonudur. Genellikle kronikleşme eğiliminde olup, pelvik bölgede ağrı ve idrar yapma zorluklarına neden olabilir.
  • Benign Prostat Hiperplazisi (BPH): İyi huylu prostat büyümesidir. Yaşla birlikte büyüyen prostatın idrar kanalını sıkıştırması sonucu idrar akışında zayıflama, sık idrara çıkma gibi belirtiler verir.
  • Erkek Cinsel Fonksiyon Bozuklukları: Sertleşme sorunu (erektil disfonksiyon), erken boşalma (prematür ejakülasyon), cinsel isteksizlik ve Peyronie hastalığı (penis eğriliği) gibi durumları kapsar.
  • Kadın Cinsel Fonksiyon Bozuklukları: Cinsel istek azlığı, uyarılma güçlüğü, orgazm sorunları veya ağrılı cinsel ilişki (disparoni) gibi durumları içerir.
  • İnterstisyel Sistit (Ağrılı Mesane Sendromu): İdrarda enfeksiyon olmaksızın, mesanede kronik ağrı, basınç hissi ve sık idrara çıkma ile karakterize bir durumdur.
  • Erkek İnfertilitesi (Kısırlık): Bir yıl boyunca korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama durumudur. Sperm üretim bozuklukları (azospermi vb.), varikosel veya hormonal nedenlerden kaynaklanabilir.
  • Ürolojik Taş Hastalıkları: Böbrek, üreter (idrar kanalı) veya mesanede oluşan, mineral ve tuzların sertleşmesiyle meydana gelen kristal yapılardır. Şiddetli ağrı (kolik) ve kanamaya neden olabilirler.
  • Ürolojik Enfeksiyonlar: İdrar yolu enfeksiyonları (sistit), böbrek enfeksiyonları (piyelonefrit) veya cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar gibi mikrobiyal durumlardır.
  • Kistik Hastalıklar: En sık böbreklerde görülen, içi sıvı dolu keseciklerdir (kistler). Çoğu iyi huylu (basit kist) olmakla birlikte, bazıları (komplike kistler) takip veya müdahale gerektirebilir.
  • İdrar Kaçırma (İnkontinans): İdrarın istemsiz olarak tutulamamasıdır. Stres tipi (öksürme, gülme ile), sıkışma tipi (ani tuvalet hissi) veya karma tipte olabilir.
  • Doğuştan Gelen Hastalıklar (Konjenital Anomaliler): Üreteropelvik bileşke darlığı (UPJ darlığı), hipospadias (idrar deliğinin altta olması), vezikoüreteral reflü (idrarın böbreğe geri kaçışı) gibi doğumsal durumlardır.
  • İdrar Yolu Darlığı (Üretra Darlığı): Genellikle travma veya enfeksiyon sonrası idrar kanalı olan üretranın daralması ve idrar akışının zorlaşması durumudur.
  • Pelvik Taban Hastalıkları: Kadınlarda pelvik taban kaslarının zayıflaması sonucu idrar kaçırma veya organ sarkması (prolapsus) gibi durumların ortaya çıkmasıdır.

Cerrahi Tedavi Yöntemleri

Ürolojik hastalıkların tedavisinde, açık cerrahinin yanı sıra teknolojik ve minimal invaziv (az kesi ile) yöntemler de kullanılmaktadır.

  • Robotik Cerrahi (da Vinci): Cerrahın bir konsol üzerinden robotik kolları yönettiği, 3 boyutlu ve yüksek çözünürlüklü görüntü altında yapılan kapalı bir ameliyat yöntemidir. Özellikle prostat ve böbrek kanseri cerrahilerinde kullanılır.
  • Endoskopik Cerrahi: Vücuda herhangi bir kesi yapmadan, doğal idrar yollarından (üretra, mesane, üreter) ince bir kamera (endoskop) ile girilerek yapılan ameliyatlardır (Örn: TUR, URS).
  • Mikrocerrahi: Operasyon mikroskobu altında, dokuların büyütülerek incelendiği ve çok hassas cerrahi işlemlerin yapıldığı bir tekniktir. Özellikle erkek kısırlığı (Mikro-TESE) ve varikosel ameliyatlarında kullanılır.
  • Taş Kırma (ESWL Tedavisi) Yöntemi: Vücut dışından gönderilen odaklanmış şok (ses) dalgaları (Extracorporeal Shock Wave Lithotripsy) ile böbrek veya üreterdeki taşların kırılmasını amaçlayan ameliyatsız bir yöntemdir.
  • Laparoskopik Cerrahi: Karın bölgesine yapılan küçük kesilerden (deliklerden) kamera ve uzun, ince aletler yerleştirilerek yapılan kapalı ameliyat tekniğidir (Örn: Laparoskopik nefrektomi).

Ameliyatsız ve Rejeneratif Tedavi Yöntemleri

Cerrahiye alternatif olarak veya cerrahiyi desteklemek amacıyla, vücudun kendi iyileşme mekanizmalarını kullanan medikal ve rejeneratif tedaviler de uygulanmaktadır.

  • Ozon Tedavisi: Medikal ozon gazının kullanıldığı, dokuların oksijenlenmesini artırmayı ve bağışıklık sistemini modüle etmeyi hedefleyen destekleyici bir tedavidir.
  • PRP Tedavisi (Erkek ve Kadınların Ürolojik Hastalıklarında): Kişinin kendi kanından elde edilen trombositten zengin plazmanın (Platelet-Rich Plasma), hasarlı dokuya enjekte edilmesidir. Trombositler, doku onarımını başlatan 'büyüme faktörleri' içerir.
  • Şok Dalga Tedavisi (ESWT): Düşük yoğunluklu, odaklanmış ses dalgalarının (ESWL'den farklı olarak) dokuya uygulanmasıdır. Yeni damar oluşumunu (anjiyogenez) tetikleyerek kanlanmayı artırmayı hedefler. Sertleşme sorunu ve kronik prostatit tedavisinde kullanılır.
  • Kök Hücre Tedavisi: Hastanın kendi yağ veya kemik iliği dokusundan elde edilen 'kök hücrelerin', hasarlı bölgeye (örn: penis, mesane) verilerek doku onarımını ve yenilenmesini sağlamayı amaçlayan rejeneratif bir yöntemdir.
  • Botoks Enjeksiyonu: Botulinum toksininin, aşırı aktif kasları (örn: aşırı aktif mesane kası) geçici olarak gevşetmek amacıyla kullanılmasıdır. Ayrıca iyi huylu prostat büyümesi ve kronik prostatit semptomlarında da kullanılabilir.
  • Eksozom Tedavisi (Sertleşme Sorunu, Azospermi, Sistit): Kök hücrelerin salgıladığı, 'onarım sinyalleri' taşıyan nano-keseciklerin (eksozom) kullanıldığı en yeni rejeneratif tıp uygulamalarından biridir.

Sıkça Sorulan Sorular

Robotik cerrahi ile laparoskopik cerrahi arasındaki temel fark nedir?

Her ikisi de "kapalı" ameliyat yöntemidir. Laparoskopik cerrahide cerrah, aletleri doğrudan kendi eliyle kontrol eder. Robotik cerrahide ise, cerrah bir konsolda oturur ve robotik kolları yönetir. Robotik kollar, insan elinin hareket kabiliyetinin ötesinde bir esneklik ve dönme yeteneği sunarak, dar ve derin alanlarda (prostat gibi) cerrahi imkanı tanır.

Rejeneratif tedaviler (PRP, Kök Hücre vb.) kalıcı mıdır?

Rejeneratif tedavilerin amacı, vücudun kendi onarım mekanizmalarını tetikleyerek hasarlı dokuda iyileşme sağlamaktır. Elde edilen sonuçların kalıcılığı, hastalığın türüne, evresine ve hastanın yaşam tarzı faktörlerine göre değişebilir. Bu tedaviler, semptomları baskılamak yerine sorunun kökenini onarmayı hedefler ve geleneksel yöntemlere göre farklı bir fayda-kalıcılık potansiyeline sahiptirler.

Bir tedavi yöntemi seçilirken hangi kriterler göz önünde bulundurulur?

Prof. Dr. Sinan Ekici Kliniği'nde tedavi yöntemi seçilirken, hastanın yaşı, genel sağlık durumu, hastalığın evresi, hastanın beklentileri ve güncel bilimsel kanıtlar bir arada değerlendirilir. Tedavi, hasta için kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla planlanır.

Sonuç: Bilim ve Deneyim Odaklı Yaklaşım

Prof. Dr. Sinan Ekici Kliniği, ürolojide güncel yaklaşımları takip eden bir sağlık kuruluşudur. Bilimsel gelişmeleri, ileri teknolojiyi ve insan odaklı bir sağlık anlayışını birleştirmeyi hedefler. Klinik, ürolojik hastalıkların tanı ve tedavisinde hizmet vermektedir.

Kliniğin tedavi modelleri ve uzmanlık alanları hakkında daha detaylı bilgi almak için kurumsal web siteleri ziyaret edilebilir. Randevu ve iletişim için kliniğin bilgileri aşağıdadır.

Yorum Yap